boku yemektir. lanet tir, bir daha geri dönüşü yoktur. artık sen gücünün son kertesine kadar bir hak savunucusu, yalan dolan radarı olmuşsundur, an da yakalarsın.... gökkuşağını gökte ararsın wallboard larda değil... bir delilik hali alır seni artık akıl dedikleri disipline geri dönemezsin.
vampires suck filminden sonra tekrar izlediğim ve her sahnesinden sonra kahkahalara boğulduğum, gençlik filmi. komik mi? hayır, ama vampires suck sayesinde filme ciddi olarak bakamıyorum artık.
en sevdiğim sahnede edward'ın bella'yı öperkenki o iğrençmiş surat ifadesi. işte o an kendimi gördüm, bi daha bi kızı öpmem. sen de bizdensin edward.
"kalbinle sev yeter, gözlerin etkilesin beni bakışlarımı ara sıra senden kaçırayım içimi gör isterim ne kadar basit olduğumu, aramızdakiler karmaşık olmamalı , mesafeleri büyütmeyelim, biliyorum işin var ama bana mesaj yazmaktan çekinme, canın sıkıldığında yada konuşacak birilerini aradığında ilk bana gelmeni isterim dert ortağın yap beni, sen bana bende sana ait olayım gel bul beni."
en olmadık erkeklere otuz bir çekmek. örneğin facebook'ta tanımadığım tatlı bir erkeğin fotoğrafına bakıp otuz bir çekmek. abazalıktan, çocuğun fotolarını da beğendim. bir keresinde de evli bir bodybuilder'a çekmiştim. bir tane üniversite hocama bakıp otuz bir çektiğimi ve diğer olayları söylemeyeyim hiç. pek fantezi gibi durmadı bu gerçi. ya da ben iyi anlatamadım.